Kıssadan Hisse etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kıssadan Hisse etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2024 Pazartesi

İmam-ı Azamın Feraseti

Ebu Yusuf hz. anlatıyor:

“Babam İbrahim vefat ettiğinde küçük bir çocuktum. Bana annem bakıyordu. Çalışmam için beni bir çamaşır yıkayıcısının yanına verdi. Ben ise onu bırakıp Ebû Hanîfe’nin ilim halkasına gidip onu dinliyordum. Annem de benim arkamdan halkaya gelir, elimden tutup beni çamaşırcının yanına götürürdü. 

Ebû Hanîfe benim ilim halkasına gelip gittiğimi ve ilim öğrenmeye ne kadar hevesli olduğumu gördüğü için benimle özel olarak ilgilenirdi. Ben böylece devamlı çamaşırcının yanından ilim halkasına kaçmaya devam edince bir gün annem Ebû Hanîfe’ye şöyle dedi:

“Bu çocuğu sen bozuyorsun. Bu, hiçbir şeyi olmayan yetim bir çocuktur. Ben bu çocuğa yün eğirerek kazandığım parayla bakıyorum. Onu çamaşırcının yanına gönderiyorum ki gidip kendisi için bir dânık para kazansın.”

Ebû Hanîfe şöyle dedi: “Be hey kadın! Çocuğuna söyle de şu mecliste ilim öğrensin. Eğer bunu yaparsa bir gün fıstık yağına bandıra bandıra karadut peltesi yer.”

Bunun üzerine annem Ebû Hanîfe’nin yanından ayrılırken ona “sen bunamışsın, aklın başından gitmiş” dedi.

Daha sonra ben Ebû Hanîfe’nin ilim meclisine devam ettim. Allah öğrendiğim ilimden beni yararlandırdı, beni üst makamlara çıkardı ve sonunda kadı oldum.

Artık [halife] Harun reşid ile birlikte oturuyor aynı sofradan yemek yiyordum. Bir gün Harun Reşid’in sofrasına karadut peltesi geldi. Harun bana “Yakup, bundan ye! Bak bu yemeği her gün bulamayız” dedi.

Ben “Ey müminlerin emiri bu nedir?” diye sordum.

O “fıstık yağına batırılmış karadut peltesidir” dedi.

Bunun üzerine güldüm. Bana “niye güldün?” diye sordu. Ben de “bir şey yok ey müminlerin emiri Allah ömrünü uzun etsin” dedim. Benim niye güldüğümü söylemem için ısrar edince ona bütün hikâyemi baştan sona anlattım. Bu onun hoşuna gitti ve şöyle dedi:

“Yeminle söylüyorum ki ilim insanı yükseltir. Hem din hem de dünya konusunda insana yarar sağlar. Allah Ebû Hanîfe’ye rahmet eylesin. O, baş gözüyle değil akıl gözüyle bakıyormuş!”
--------------------------------
(Hatîb el-Bağdadî, Târihu Bağdad, Daru’l-kütübi’l-ilmiyye, XIV, 248)
----------------------------
Ebu Hanife'nin ileri görüşlülüğüne bakar mısınız?

İlim tahsilinin, gariban-yetim Ebu Yusuf'u Harun Reşid ile aynı sofrada yiyip içen baş kadı konumuna nasıl getirdiğini görüyor musunuz?

Evet... İlim makam, mevki elde etmek için, şöhret kazanmak, caka satmak için elde edilmez. Ama şurası bir hakikat ki ilim insanı dünyada da âhirette de yüceltir. Vallahu a'lem.